Gölge gibi bir şey sokaklarda yorulmaksızın beni izlemekteydi ama çok uzaklardan...
Saklanmak gibi bir kaygısı olmamasına karşın takipçimin yüzünü bir kez olsun görme olanağını elde edemiyordum. Kadın mı erkek mi olduğunu bilmediğim bu kimse gözetleme noktası olarak karanlık kemer altlarını ya da evlerin girişlerini seçiyordu. Bazen apaçık güneş ışığına çıktığı da oluyordu ama gözlüklerimi çıkartmak için elime cebime atar atmaz bu yabancı arkadaş hemen bir duvarın arkasına çekiliyordu.