Orta Çağ dönemi genellikle karanlık dönem olarak tanıtılmasına rağmen aslında dönem kendi içinde ve çağının yapısına göre felsefenin sürekliliğinin sağlandığı bir geçiş sürecini oluşturmaktadır. Felsefenin sürekliliği aynı zamanda düşüncenin ve kültürün sürekliliğinin bir sonucudur.

Bu çalışma Orta Çağ'da hem Batı'da hem de Doğu'da yapılmış felsefeyi genel hatlarıyla tanıtmayı amaçlamaktadır. Rönesans modern felsefenin temellerinin atıldığı ve filizlendiği bunalımın en üst seviyeye çıktığı ve değişimin gerçekleştiği ara dönemdir.

Son yıllarda Orta Çağ felsefesi ve düşünürleri üzerine çok sayıda yayın çıkmasına rağmen bu çalışmanın sadeliği ve anlaşılırlığıyla bu alana katkı yapacağını ümit etmekteyiz.