(...)
Tuncay Takmaz; kendine has bir üslup geliştirmiş naif imgeyi düş harcına karıştırmış şimdiden usta bir ressam. Sanat uğraşı hep böyledir; formlar yetmez sözcüklere notalara ya da hareketli görüntüye doğru firar eder imge. Takmaz da birçok uğraşın yanında şiire de yoğunlaşmaya çalışmış kitaplar çıkarmış bir yaratıcı.
Takmaz'ın son şiir dosyası Leylek Kırmızısı kendisine gönderilen birkaç kitabın satır satır kesilmesiyle oluşturulmuş; bir kolaj şiir kitabı. Şans sanatına yaslanarak ortaya güçlü imgeler çıkmış. Takmaz'ın dosya için uygun olabilecek kolajlanmaya müsait imgeler taşıyan kitapları seçmemesi; malzemeyi de sürprize bırakması cüretkâr bir deneme. Ortaya çıkan sonuçlar yer yer çok sıkı bir imgeye yol almışlar; zaten şans sanatı ile oluşturulmuş bir şiirden genel geçer kalıplar dahilinde sonuç beklemek bir yanılsama olur. Denemek- deneye cüret etmektir; asıl olan.
Şiir uğraşı yaşamın ve gerçeğin en gizli geçitlerine ulaşma çabasıdır. Bu yüzden deneysel olmayan denemeyi göze almayan bir şiirden; bence bahsedilemez. Her şeyin piyasa koşullarına tüketici beklentisi denen şeylere endekslendiği günümüzde şiir ya cüretkâr olacaktır ya da yok olacaktır!