Samuel Butler'ın kuşkusuz en önemli yapıtlarından biri. Pontifex ailesinin üç neslinde vücut bulan Viktoryen burjuva değerlerinin ağır eleştirisinin yapıldığı bu kitap bize aynı zamanda erdem mutluluk ve bireysel özgürlük gibi değerleri sorgulatıyor. Yazıldığı dönem göz önüne alındığında kitabın ne kadar devrimci bir nitelikte olduğunu söylemek gerek belki de bu yüzden
Butler bu kitabı yayınlatmak için ölmeyi beklemiş.
Türk okuyucusu ile ilk defa buluşacak olan Tüm İnsanlar Gibi
Nihal Gökçe'nin eşsiz çevirisiyle de okurlara büyük bir okuma keyfi yaşatacak.
"Bazıları hayatlarının en mutlu döneminin okul günleri olduğunu söyler. Belki bu doğrudur; ama böyle diyen birini duyunca hep şüpheyle yaklaşırım. İnsanın şu anda bile mutlu olup olmadığını söylemesi zorken hayatının farklı dönemlerinde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunu karşılaştırması ne kadar mümkin olabilir? En fazla şunu söyleyebiliriz: Çok perişan vaziyette olduğumuzun açıkça farkında olmadığımız sürece iyi kötü mutlu sayılırız. Pek fazla olmadı bir gün Ernest'le bu konuyu konuşuyorduk 'Şimdi o kadar mutluyum ki hayatta hiç bundan daha mutlu olmadığımdan eminim daha da mutlu olmak istemem' dedi..."