"Her şey oyunla başlar sonra gerçeğe dönüşür. Şimdi oyuncaklara alışan eller yarın gerçeklerini ister."
Ekrem Güneş Aykırı Oyuncaklar adını verdiği yeni öykü kitabında aile içi şiddet ve huzursuzluğun çocuklar üzerindeki
etkilerine değinerek insanoğlunun doğasında bulunan kıskançlık korku ve özlem gibi duyguların çocukların
dünyasında yarattığı iç burkuntularını gözler önüne getiriyor.
Hayatın içinden sımsıcak sekiz öykünün anlatıldığı kitap yaşadıkları tüm olumsuz gelişmelere rağmen umut
kırıntılarıyla avunmayı bilen bir grup çocuğun yakın çevresi ile olan ilişkilerine odaklanıyor.
Aykırı Oyuncaklar'da öksüz Özlem'in gözünden kızların ve erkeklerin oyun dünyalarına doğru 'ürpertici' bir yolculuğa
çıkacak bugünlerde hiç keyfi olmayan Ayça ve Ozan'ın anne ve babalarının evdeki çatışmalarına nasıl bir son
verdiklerine şahit olacak Rus asıllı Kristin'in yürek burkan hikâyesi ile hüzünlenecek polis bir annenin "ödlek kızı"
Başak'la yaşadığı silahsızlanma öyküsü ile endişelenecek Çağla'nın sınıfında yaşanan olayları hayretle karşılayacak
Emre ve Sibel'in anneannesi ve dedesini barıştırmak için uydurdukları 'yaratıcı oyun'a kahkahalarla gülecek Itır'ın ve
Öykü'nün yeni bir kardeş fikrine karşı hissettikleri 'aykırı' kıskançlık hislerine anlam veremeyecek yoksul bir ailenin
çocuğu olan Yusuf'un her şeye rağmen yazarından imzalı bir kitaba sahip olmak için verdiği mücadele için
gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.
Aykırı Oyuncaklar göz ardı edilen çocukların hayatlarından 'gerçek' kesitler sunuyor.
Ekrem Güneş düşünülmeyeni düşünmeye söylenmeyeni söylemeye çalışmış.
Şimdi söz çocuklarda!..