İslâm dünyası yapılan fetihler sonucu yabancı kültürlerle karşılaşınca nübüvvet meselesi ciddi anlamda tartışılmaya başlanmış; İslâm'ın ruhuna aykırı fikirler tezâhür etmiştir. İslâm bilginlerinin bu fikirlere karşı yazdığı reddiyelerden en meşhurlarından birisi İbnü'n Nefîsin Fâzıl bin Nâtık adlı eseridir.
O bu eserinde diğer siyer kitaplarından farklı olarak Peygamber Efendimizin hayatını İslâm inancı ve ahkâmına dair meseleleri son peygamberin vefatından sonra meydana gelecek olan hâdiseleri insanın varoluşunu ve âhirete dair meseleleri roman üslûbu içerisinde kelâmî ve felsefî boyutuyla ele alır.
İbnü?n-Nefîs?in romanında ele aldığı bu konular aynı zamanda hikâyenin metafizik zeminine temel teşkil eden hususlardır. O metafizik konularda tecrübe ve tefekkür ile birlikte gözlem ve deneye başvurur; aklî muhâkemeden yola çıkarak varlığın sırlarını keşfeder; fizikten metafizik meselelere yönelir; dine ve nübüvvete dair meseleleri izah etmeye ve bu konuda bilgi edinmeye çalışır.