2000'li yıllar Türk kamu yönetiminde yeniden yapılanmanın ve planlamanın yoğun bir şekilde tartışıldığı ve yaşandığı bir dönemi temsil etmektedir. Türk kamu yönetimi hem yapısal hem de işlevsel açıdan büyük bir değişim süreci içerisinde yer almakta ve merkezi yönetimden yerel yönetimlere kadar hemen hemen her alan reforma tabi tutulmaktadır. Kamu yönetiminde her bir birimin geçirdiği bu değişim ve dönüşüm süreci aslında bir bütün olarak devletin değişmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde devlet ekonomik ve toplumsal yaşamı bir başka biçimde yönetmektedir.
Elinizdeki kitabın temel konusu da devletin değişen bu yeni yönetim biçimine ilişkindir. Bürokratik devletin artık sonunun geldiği iddia edilmekte ve yönetişimci devlet olarak örgütlenme ve işleyiş düzeni bakımından bambaşka bir devlet ortaya çıkmaktadır. Devletin yönetim biçiminin değişmesi doğal olarak onun kamu yönetimini planlama yönteminin de değişmesine neden olmakta ve kamu yönetimi stratejik planlama olarak adlandırılan yeni bir anlayış ile tanışmaktadır.
Stratejik planlama birçok çalışmada sadece kurumsal temelde işleyen ve bir örgütün kendisini geleceğe göre hazırlamasını amaçlayan bir yaklaşım olarak ele alınmaktadır. Oysa bu çalışma stratejik planlamanın hem ulusal (makro) hem de kurumsal (mikro) düzlemde birtakım özellikler sergilediğini ve bu planlama anlayışının amaç karar örgütlenme ve işleyiş düzeni bakımından devletin değişen niteliğini yansıttığını savunmaktadır. Bu bağlamda planlama anlayışındaki değişim sadece basit bir tekniksel tercihi yansıtmamakta; aslında nasıl bir kamu yönetimi yaratılmak istendiğini gözler önüne sermektedir.