Bu kitapta amansız bir propaganda sansür ve yanıltma ortamının hâkim olduğu Soğuk Savaş yıllarının havasını soluyacak ve o zamanlar bilinmesine erişilmesine pek olanak olmayan Sovyet Rusya'daki gazete ve dergilerin Türkiye ve NATO'ya bakışlarını bulacaksınız.
Yeni SSCB ve TC'yi kuran kadroların iktidar kavgalarını; Rusya'nın Moskova'ya acil telgrafıyla çağrılıp gelir gelmez tutuklanan Ankara büyükelçisini; ünlü Rus şairi Puşkin'in Erzurum yolunda işkenceden geçirilip kellesi kesilmiş bir başka ünlü Rus yazarın cesediyle karşılaşmasını; tüm dünya Ermenilerinin Sovyet Ermenistanı'na toplanmasını ve Türkiye'den toprak talebinde bulunulması projesini ayrıntılarıyla okuyacaksınız.
"Bir Rus şehrine atom bombası atılsa fena mı olur" diyenlerden başlayarak "Okyanus ötesine" götürülmeye başlanan ilk Türk gazetecilerini tanıyacak Nâzım Hikmet'in Moskova'ya geliş öyküsünü Türk komünistlerinin Rus gazetelerindeki Türkiye'yi anlatan yazılarını; 27 Mayıs ihtilaline kadar olan dönemdeki Türkiye'nin hallerini anlatan pek çok haber yorum ve karikatürü göreceksiniz.
Bizzat Amerikan yetkililerinin ağzından "Soğuk Savaş" sürecinde yer almaya nasıl karar verdiklerini ve atılan adımları öğrendikçe o günlerde Türkiye'nin başında olan kadroların karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları ve bunları aşmak için gösterdikleri çabaları daha farklı bir gözle değerlendirmeniz kaçınılmaz olacak.