Osmanlı devlet idaresi ve cemiyet hayatında "ilmiye sınıfı" ile onun başı bulunan "Şeyhülislam"ın ehemmiyeti herkesçe bilinir. Bütün halk bu aydın zümreyi sayar örnek alır ve verdiği kararlara "Şeriatın kestiği parmak acımaz" diyerek itirazsız uyardı.
Fetvalar halkın bu aydın zümreye en hususi noktalarına kadar ve bütün samimiyetiyle sorduğu hayat meselelerini ve onların da hakim olan Şeriat kanunlarına örf ve adete göre gösterdikleri çözüm yollarını ihtiva ederler.
Bu bakımdan fetvalar gerek tarih ve sosyoloji gerekse halk bilgisi tetkiklerinde ihmali imkansız kaynaklar durumundadır.