İlk kurşun yüzbaşının tam alnına isabet etti. Yüzbaşı Mecit sedirden top gibi yuvarlanıp yere düştü. İbrahimbey aynı hızla çember halinde bağdaş kuran askerleri de iki tabancayla yayılım ateşine tuttu. Kızı Ayşe ve hatunu Şaziye'yi hatırladıkça kini öfkesi ve intikam duygusu alevleniyor vahşi bir hayvan gibi saldırmak ve tek canlı bırakmak istemiyordu. Son kurşununa kadar sıktı. Odadan tek bir canlı asker çıkmadı. Yüzbaşıyla birlikte odanın içinde bulunan on beş askeri öldürdükten sonra Mecit'e seslendi. "Yüzbaşı Mecit ben kan dökmek istemedim. Zavallı emir kulu neferlerinin canına kıymak istemedim. Kardeş katili olmak istemedim. Ama sen buna mecbur ettin. Cehennemin dibine kadar git şimdi" dedi. Alevlenen kin nefret intikam duygusuna hakim olamayan İbrahim bey aynı hızla tekrar iki tabancasını ve mavizerinin şarjörlerini doldurdu ve kendini dışarı attı.