Arap halklarının Kurumsal ‹slam geleneğin tarihsel ürünü "Kağıttan kaplan" diktatörlerini birer birer devirdiği şu günlerde iran'daki Kurumsal islam karakterli ve meşruiyet çıkmazlarıyla boğuşan Ayetüllahlar rejimine en fazla bir elin parmaklarındaki sayı kadar yıl ömrü biçmektedir.
1976 yılından itibaren İran Devrimi'nin hazırlıklarına katılan Amir Ahmad Fekri sadece bir Siyaset Bilimcisi ve Sosyolog gözüyle değil Devrimin siyasal süreç ve toplumsal olaylarına bizzat dahil olmuş bir aktivistin deneyimleriyle
İran'ın tarihsel arkaplanı geçmişi ve geleceğini analiz ediyor.
1976-1979 yılları arasında İran Devrimi'nin Türkiye'deki hazırlıklarını örgütleme sürecine katılmak üzere ülkemize geldi. Fekri devrimden yedi ay önce İran'a dönerek devrim sürecinde yer aldı. İran-Irak savaşı sürecine gönüllü katılımlarının ötesinde 1987'den başlamak üzere Türkiyedeki akademik çalışmaları ve ailesine rağmen İran ordusuna katıldı.
İran'daki kurumsal İslam paradigmasına karşı İslami Protestanizm'in önemi ve
kaçınılmazlığını vurgulayan Fekri İran'ın sosyo-politik ve sosyo-kültürel tarihi eksenlerini din-devlet özdeşliği ile devlet-millet karşıtlığının oluşturduğu koordinat düzleminde inceliyor. Yöntemsel bakımdan Marx'in doğu
toplumlarına ilişkin gözlemleriyle Weber sosyolojisinin kavramsal araçlarını kullanan Fekri bu kitabında İran'ın 3000 yıllık tarihini ve yakın geleceğini konu ediniyor.