Her edebiyat eseri bir külliyatın parçası olarak düşünüldüğünde yazarının portresini tamamlayan
ayrıntılarla doludur. Büyük sanatkâr Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümünden altı yıl önce yayımlanan ve altı küçük hikâyeden oluşan Kadın Pençesi onun hikâyeciliğine bu bakımdan ışık tutabilecek
eserlerindendir. Yazarın Servet-i Fünun döneminin üslubundan uzak sade ve yaşayan bir dile
yönelme tercihi bununla birlikte karakter özellikleri itibarıyla Servet-i Fünun'dan izler taşıyan aşk hikâyelerindeki ıstırap duygusu ve trajik unsur sosyal içerikli denebilecek hikâyelerindeki millî-vicdanî vurgu ile davranış ve ruh tahlillerindeki ustalık bir çekirdek halinde bu kitapta görülebilecektir.