İki şey insana haddini bildirir: Biri doğal yaşam koşulları diğeri insan ilişkileri. Hele de içinden akıp geçtiğimiz tüm anlam alanlarının buharlaşıp bir anafora dönüştüğü bu haz ve hız çağında önce kendimizle ve hayatla olan ilişkimizi yeniden anlamlandırmak ön plana çıkıyor. En temel insani acılarımıza; değersizlik anlamsızlık yalnızlık anlaşılamama hayatı kontrol etmek isteme ve diğerlerine dilin sınırları içinde anlamlar bulmak daha da önemli hale geliyor.
Zamanın ruhu bedenimizden kalbimize bir yol bulmaya bulduğumuz bu yolda ruhumuzla buluşmaya gayret etmenin önemini hissettiriyor. İnancım o ki kendimizi fark ettikçe acılarımız azalacak kalbimize yaklaştıkça başka her şeye de yaklaşacağız.