"Atış serbeeeest!"
"Bir anda mermiler el bombaları patlamaya başladı. Keskin bir barut kokusu sardı tepeyi. En önde gelen gafil avlanmıştı ama diğerleri anında sipere yattı. Aras seçtiği hedefe seride on beş mermi boşalttı. Bu aynı zamanda Yusuf'un da intikamıydı. Komutan karartıların etrafını sarmaları için talimat verdi. Kenarlardaki erler tam siper sürünerek yedi kişilik düşman grubunu hilal pozisyonunda kıskaca aldılar. Artık atış serbestti mermiler vızıldayarak bedenleri yalayıp toprağa saplanıyor izli mermilerse ortalığı gündüze çeviriyordu. Teröristlerin mevzilendiği çalılık alan adeta cehenneme dönmüştü."
Bambaşka şehirlerde dünyaya gelen çocukların doğuda kesişen hayatları... Doğumuyla ailesine mutluluk getiren Aras dünyaya gözlerini babasız açan Fırat doğuştan dürüstlük ve mertlik timsali Yusuf... Ve bu üçüyle bambaşka bir şekilde karşılaşacak olan güneydoğulu fakir ve kalabalık bir ailenin son çocuğu Miran... Teröristlerin korkulu rüyası askerlerin hocası ve aynı zamanda babası gibi olan kahraman bir yüzbaşı...
...ve roman kahramanı Aras'ın aşık olduğu ama bir türlü kavuşamadığı Sevgi...
3 Kasım 2005 tarihli Milliyet gazetesinin manşetinde "Şehit oluyorum baba hakkınızı helal edin!" başlıklı bir haber vardı... Aynı gün Hürriyet gazetesinin manşeti de "Baba vuruldum şehit oluyorum!" şeklindeydi... Sabah Star Vatan Akşam gazeteleri başta olmak üzere hemen hemen tüm yazılı ve görsel medya bu haberle ve bu haberin içeriğiyle doluydu...
Bu kitap o günkü manşetlere konu olan gerçek hayat hikayesinin romansı dille anlatımıdır.