"Doğru" annelik modern zamanlarda kadınların en büyük baş belalarından biridir. Çocukları nasıl yetiştirmeli? Disiplinli mi olmalı yoksa sevecen mi? İstediklerini yapmalı mı yoksa bağımsız olmaları mı teşvik edilmeli? Emzirmeli mi biberonla mı beslemeli? Yanımızda mı yatırmalı ağlamaktan morarsa bile yatağında mı bırakmalı?
Elinizdeki kitap "doğru" anneliğin bugün nasıl temsil edildiğini "annelik eğitimleri" üzerinden analiz ediyor. Devletin neden ve hangi yollarla kenar mahallelerdeki kadınları makbul olmayan belki de geçersiz anneler olarak kabul edip bir "iyileştirme" çabasını gerekli gördüğü sorusunu izleyerek anneliğin nasıl bir iktidar alanı olarak işlediğini ortaya koyuyor. Ve elbette ki annelikleri sorgulanan kadınların bu sorgulama karşısındaki güçlenme stratejilerini de gösteriyor.
Kentin kenarında Gazi Mahallesinde yaşayan kadınlar anneliğin doğru yöntemlerini öğrenerek makbul vatandaşlar olacaklarına inanıyorlar mı gerçekten? Yoksa "eğitimli anne" konumunu bir stratejik güçlenme aracı olarak mı kullanıyorlar?
Sevi Bayraktar Gazi Mahalleli kadınlarla yürüttüğü uzun süreli saha çalışmasında bu türden soruların yanıtlarını aramış yanıtları akıcı bir dille anlatmış...