Türk milletinin geçirdiği en tehlikeli zamanlarda vatanın saadet ve selâmetinin temini gayesiyle büyük küçük zengin ve fakir her ferdin kendisine gösterilen veyahut fart-ı zekâ ve hamiyetinden doğan milli ve vatani vazifelerini istihkar-ı hayat derecesinde seve seve ifa eyledikleri cümlece malûm bu- lunmasından şimdi içimizde birisinin çıkıp da Vaktiyle ben şu fedakârlığı yaptım bu fedakârlığı yaptım iddiasını serdetmesinin vekâyi doğru olsa bile makul bir hareket olamayacağı kanaatindeyim. Bunun için işbu eserin vaktiyle yaptığım naçiz hidemâtı kastederek yazılmış olmayıp ancak ben evlâd u ahfâdımıza bir ufak yadigar bırakmak ve hem de işbu vekâyiin tarz-ı cereyanına göre tatbik edilen usûllerden mehmâemken ders alınarak bu gibi milli ve vatani işlerde sırr-ı muvaffakiyetin teminini menfaat veya şan u şeref değil yalnız ve yalnız vatan aşkıyla hareket etmek olacağını isbat eylemek gayesiyle vücuda getirilmiştir. Sayın okuyucularıma sunduğum işbu hatıralarımın bazı parçaları evvelce muhtelif tarihlerde Son Posta Yeni Sabah Son Telgraf Gece Postası gibi kıymetli gazeteler tarafından neşredilmiş ve muhitte oldukça bir alâka toplamış ise de; gazete sütunlarındaki yazıları ancak o gün okuyanlar bilmekte takip edemeyenlerin ise meçhulü kalmaktadır. İşte bu mülâhaza ile vekâyiin heyet-i umumiyesini bir araya topla(...)maya karar verdim. Şurasını da erbab-ı merakın müsaadeleriyle arz edeyim ki anlatmak istediğim vekâyiin cümlesi(nin) aynen hakikat olduğunu temin eden bi-hakkın kudret-i kalemiyeye malik olmadığımdan tesadüf edilecek cümle ve kalem hatalarının hoş görülmesini bilhassa rica eylerim.
Cemal Ayman