Cambridge University Press Cambridge History of Turkey başlığıyla muazzam bir yayın projesi başlattı. Dört ciltlik bu tarihin ilk üç cildi Türklerin Anadolu'ya girdiği 11. yüzyıl sonundan başlayarak Osmanlı devletinin kuruluşunu 15. - 16. yüzyıllarda doğuda İran sınırından batıda Macaristan'a güneyde Kuzey Afrika ve Arap yarımadasına kadar uzanan muazzam toprakları olan güçlü bir imparatorluk haline gelişini kapsıyor. Son cilt ise imparatorluğun I. Dünya Savaşı sonrasında parçalanışına ve modern Türkiye devletinin tarihine dairdir. Bu eseri Cambdridge University Press'in yayın sırasıyla üçüncü cildinden başlayarak yayınlıyoruz. Bu cilt Osmanlı İmparatorluğu'nun III. Mehmed'in 1603'teki ölümünden Tanzimat'ın 1839'da ilanına kadar süren geç dönemini irdeler. Bu dönem imparatorluk ile Avrupa arasında ticaretin geliştiği savaş zamanları dışında tüccarlar ve hacıların görece güvenlik içinde yolculuk yapabildiği istikrarlı ile istikrarsız günlerin birbirini izlediği yıllardı. Ne var ki padişahın müminlerinin ve toplumsal düzenin koruyucusu rolüne yapılan vurguya rağmen İstanbul'daki yönetici elit ile vilayetlerdeki tebaa arasında gerilim eksik değildi; imparatorluğun muazzam genişlikteki toprakları ve bu tebaanın her gün mücadele etmek zorunda olduğu pek de cömert olmayan doğal çevre bu gerilime katkıda bulunan öğelerden yalnızca ikisiydi. Cilde katkıda bulunanlar taşradaki yöneticilerin kâh vergi toplarken kâh siyasete fiilen katılan yerel ileri gelenler ve askerlerle uzlaşmaya çabalarken karşı karşıya kaldıkları sorunları incelemektedir. Bölümlerin odaklandığı konular arasında dini ve siyasi gruplar gayrimüslimler kadın ticaret zanaatlar Osmanlı kırsalındaki yaşam ayrıca müzik sanat mimari vardır. Kitap klasik çağ sonrası yılların bir duraklama ve çöküş dönemi olduğuna dair geleneksel ve hâlâ yaygın düşüncenin tersine Osmanlıların siyasi kültürel ve sanat alanında birçok başarı kazandığını göz önüne sermektedir.