Roman ve felsefenin en temelde ortak paydası dildir. Felsefe söylemini oluşturmak için güçlü bir edebiyat tarafından ortaya çıkarılan hem söz varlığı hem de sözlerin içyapıları bakımından zengin bir dile ihtiyaç duyar. Bu çeşit bir edebi dil de üstün bir imgelemle donanmıştır. Böylesine bir dilin canlandırma gücü en üst seviyededir. Felsefe edebi dildeki bu imgelem gücünü en aaz indirmeye böylelikle de kavram diline ulaşmaya çalışır kavramlar elde etmek için edebi olanı dilden ayrıştırır. Edebi dilin ayrıştırılması sonucu kavramlar otaya çıkar. İşte felsefi söylemin amacı kavramlarla kurulan düşünce sistemine ulaşmaktır. Kavramların ise matematiksel sembollerde olduğu gibi hem gerçeklik düzlemine gönderim zorunluluğu yoktur hem soyuttur. hem de kesin nesnel bilgi içermektedir. Kavramların anlam içeriği oldukça net sınırları belirlidir.