Günümüzde değişimden kaynaklanan yenilenme gereksiniminin duyulduğu öncelikli alanların başında eğitim gelmektedir. Toplumların çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi için gereksinimlere uygun yenilenmeyi temel alan kaliteli bir eğitimin sunulması gereklidir.
Erken çocukluk dönemi; çocuğun kişiliğinin oluşumunda kritik rol oynayan temel bilgi beceri davranış tutum ve alışkanlıkların kazanılmasında geliştirilmesinde son derece önemlidir. Bu bağlamda erken çocukluk eğitiminin bir parçası olan ve pek çok etkinliği kapsayan okuma yazmaya hazırlık çalışmaları çocuklara ilköğretime başlamadan önce ve ilköğretimin ilk kademesinde okuma yazma becerilerinin gelişimini destekleme fırsatı sunmaktadır. Okuma yazma becerilerinin kazanılmasında; fonolojik farkındalık alfabe bilgisi sözel dil becerisi sözcük bilgisi ve telaffuz temel öğeler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde MEB ilköğretim birinci kademe okullarında okuma yazma eğitiminde yapılan en önemli yöntem değişikliği 1948'li yıllardan bu yana uygulanan çözümleme yöntemini (okuduğunu anlamayı) esas alan cümle yönteminden 2005-2006 eğitim öğretim yılından itibaren bireşimsel yöntemi (fonetik değerleri) esas alan bir yönteme geçilmesidir.
Çağdaş okuma yazma eğitiminde 5-7 yaş çocukları için okuma yazma becerilerinin öğeleri doğrultusunda MEB okul öncesi ve ilköğretim okuma yazma eğitim programını destekleyen ve "bireşimsel yöntemi" temel alan sınıfta kolaylıkla uygulanabilecek çocuk merkezli eğlenceli etkinliklerin kullanılması tüm eğitimcilerin birleştiği önemli bir noktadır.