Gerçekler evrenin hafızasındadır
insanın hafızasındakiler kendi yarattıklarıdır...
Baykal Gölü'nden başlayıp Moğolistan topraklarında devam eden Türk Mimar Engin Hakkızade'nin bin beş yüz yıllık yolculuğu...
Burada bin beş yüz yıl öncenin entrikaları kavgaları ve savaş taktikleri değişmiş olabi-lir... Köyleri obaları kadınları ve erkekleri de...
Ancak bin beş yüz yıl öncesinin aşkı sürüyor hâlâ... Ay yüzlü Aybarçın bedeninden sıyrı-lıp sevginin saf ışığı haline gelmiş olsa da bir mağarada sevdiğini bekliyor.
Bin beş yüz yıl geçmiş ama bekliyor.
Engin Hakkızade'nin kendisini bulmasını bekliyor.
Göktürk Prensesi Aybarçın ki o hasretini gömmüş o mağaraya sevgisini ve hatıralarını... Bir de sevdiği için hayatını tehlikeye attığı Kutsal Taş'ı...
Kutsal Taş ki o sevgiyle sarmalanmış saklanmış o mağarada. Titicaca Gölü'nün derinlik-lerinde kendisini bekleyen Kaderler Tableti'ne kavuşacağı günü bekliyor.
Ya Engin ile Aybarçın? Onların imkânsız birliktelikleri için kocaman kâinat küçücük bir o-yun oynayabilir mi?