"Geceyarısına doğru odama döndüğümde yere döşemenin üzerindeki halıya uzanarak yazmıyorsam mutlaka o geniş kiremit rengi masanın üzerinde yazıyordum: Gençlik yazıları... Korkulu düşler kişinin derinden tatmadığı tensel aşkın verdiği ürperti imgeleri... Anadolu kasabalarında dolaşırken çok uzak hayallerini gördüğüm gölgeli caddeleri gri yüzlü yapılarıyla bazen sisler altında kalan bazen de güneşin çıplak yüzüne tepelerde ardarda sıralanmış evlerine vurduğu İstanbul'daydım artık. Bu gri kentte. Burada başka bir yükseltide boş arsaların ortasına inşa edilmiş bir yerde. Rahat sessiz bir zemin katta."
Kendi Evine Varamamak değerlendirme yorumlama algılama biçimiyle özgün bir yazarın tanıklıklarından beslenerek öykülere yansıyan ve hiç bitmeyen bir iç yolculuk...