Kumar borçlarıyla başı dertte olan İngiliz bir antikacı... İçkinin yasak olduğu dönemlerde yaşayan Amerikalı bir sosyete... Franco iktidarı zamanından genç bir İspanyol... Yetmişli yılların sonlarında yaşayan bir bar şarkıcısı ve striptizci... Otistik bir genç kız...
Tamamen farklı yerlerde ve zamanlarda yaşamış birbirleriyle hiçbir bağı olmayan tüm bu insanlar ve daha nicesi gizemli bir kutunun içine hapsolarak bir araya geliyor kendilerini bir anda bitmek bilmeyen koridorları ve merdivenleri olan çok büyük bir eve transfer edilmiş olarak buluyorlar. Evin bir odasında koca bir orman bir odasında okyanus ve dahası...
Hikaye antika satıcısı Miles'ın kumar borçları ile başlıyor aralara serpiştirilmiş ip uçları ile devam ediyor. Hemen her bölümde yeni bir karakter ortaya çıktıkça ve bu karakterlerin evin birbirinden bağımsız tuhaf odalarında hayatta kalma çabaları anlatıldıkça birbiriyle bağlantısı olmayan bir seri hikaye okuduğunuzu sanıyorsunuz oysaki sonunda her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Özellikle de kendini bu gizemli kutuyu bulmaya adamış tarih profesörü Alan'la...