Dünya denizciliğinde İkinci Dünya Savaşı sonrası başlayan motorlu gemi serüveni o zamana kadar ön plânda olan buhar türbinli gemilerin elimizden uçup gitmesine yolaçtı... Onlan yitirdik. Bu değişimde zaman zaman işletmeci mantığı ve gerçekciliğin de katkısı büyük oldu. Bu arada türlü etkenlerin örneğin işletmeci personel sayısı genel verim özgül yakıt tüketimi seyir yarıçapı özgül yağ harcamı fren beygir gücü vb.inin göz ardı edilmesi de düşünülemezdi.
Uzun yıllar dizel motorlarının adeta gemileri istilâsı sürdü gitti bugün de devam ediyor. Ancak geçmişten bugüne gemi türlerinde ve yük taşıma şeklinde önemli değişiklikler meydana geldi. Yapılan araştımalar iz bırakmadan kaybolan bazı gemilerin batışlannda önemli neden olarak dizel motorlarının gösterdi. Dolayısıyla bazı gemi türlerinde ömeğin büyük tonajlı LNG ve LPG tankerleri yüksek hızlı konteyner vb. gemilerinde tüm aleyhte etkenlere rağmen buhar türbinlerinin kulanılması zorunlu bir hale geldi ve hızlı bir şekilde sltimli gemiler yapılmaya başladı. Bu hızın özellikle 21'inci yüzyıl ile birlikte önemli bir ivme kazandığı da bir gerçek...
Dizel motorlarının buhar türbinleri karşısındaki zayıf noktalanndan biri üretebildiği maksimum gücün 84 bin kW oluşudur. Bundan daha fazla bir güce gereksinme olduğu zaman buhar türbinlerinin veya buhar türbinleıi ile birükte kullanılabiten gaz türbinlerinin düşünülmesi gerekmektedir. Nitekim yüksek güçlü makinelerle donatılmış büyük tonajlı yolcu gemilerinde nükleer kuruluşlarda temik santrallarda rakipsiz olarak buhar ve gaz türbinlerinden yararlanılmaktadır. Bu durum buhar türbinlerinin 2000'li yıllarda da önemli rolünü sürdüreceğini göstemektedir.