Miras bırakan mirasçısına yasal olarak bırakması gereken miras hakkı dışında terekede tasarruf hakkına sahiptir. Ne var ki bu tasarruf yapılırken yasaların öngördüğü şekil ve kurallara bağlı kalmak zorundadır. Muris muvazaasında miras bırakan ile sözleşmenin karşı yanı aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genel olarak satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle gizlemektedirler. Bu işlemde miras bırakanın asıl amacı mirasçıları aldatmak ve onları mirastan yoksun bırakarak zarara uğratmaktadır.
Bu işlemden saklı pay sahibi olsun ya da olmasın zarar gören mirasçı üçüncü kişi sıfatıyla muvazaalı geçersizliğinin tespitini ve iptalini isteyebilecek bunu her türlü delille kanıtlayabilecektir.
Uygulamada gözlendiği üzere; miras bırakana bu türlü temliklere yönelikten
etkenlerin aile içi ve dışı sübjektif baskılar sevme kızma küskünlük üvey evlat sonraki eş
gibi faktörler etkin olmaktadır.
Kitap mirasçıdan mal kaçırıldığında miras hakkı zedelenen mirasçının hakkına kavuşmak için başvurabileceği hukuksal yolu ayrıntısıyla anlatmaktadır. Özellikle önemi dolayısıyla "tapulu taşınmazlar" kapsama alınmak suretiyle muvazaa hukuksal neden ve olguları tüm boyutlarıyla açıklanmıştır.
Kitapta Bulunan Konu Başlıkları
- Muris Muvazaası Davalarında Usul Hükümleri
- İstem Kapsamı
- İstem Kapsamı
- HUMK Kapsamını İlgilendiren Özet Yargıtay Kararları
- Muris Muvazaasının İstisnaları
- İnanç Sözleşmesi Nam-ı Müstear Borçlu Muvazaası Önalımda Muvazaa
- İçtihatlarla Muris Muvazaasına İlişkin Uygulama
- Muris Muvazaasına İlişkin Sistemleştirilmiş Yargıtay Kararları