TBMM'nin 1924'deki kararı gereği Hilafet'in ilga edilişi ile birlikte sünni siyasal düşünce modern çağlarda bir dönüm noktasına ulaştı. Her ne kadar Osmanlı Sultanı'nın aynı zamanda Halife olduğu sünni siyaset teorisyenleri tarafından pek kabul görmese de bu olay Müslümanlar arasındaki 18. Yüzyılın sonlarında başlayan ve uzun süre devam eden düşünsel kargaşa ve tartışma döneminin bir dönüm noktasıydı.
Ali Abdurrazık (ö. 1966) Hilafet tartışmasında en yüksek noktayı işaret etmekle birlikte tartışmanın bir sonucu ya da karşıt görüşlerin bir sentezine ulaşmadaki bütün ümitleri boşa çıkaran gürültülü bir ortodoks tepkiye neden teşkil etmişti. Muhakkak ki Abdurrazık buhranla ortaya çıkmış en tartışmacı teorist idi.