"Bu millet niye bu hâle düştü? Yirmi yıl dayandık yirmi yıl dah adayanabilecek miyiz? Sözü sakız köleliği kurtuluş bildik fakat analarımızın yüreği taş bağladı... Karılarımız dul çocuklarımız yetim kaldı... Para verildi parayla alınamayacak nemiz varsa alındı... Yozlaştık posalaştık... Bunu bilmez mi beyler? Bilirse bu tren bu kalabalık nedir? Ben niye buradayım... Niye boynu bükük çocuklarımın? Ah! Yağsız aş kuru ekmek yiyip ele minnet etmeyen anam... ah!..."
Adam kahırlandıkça kahırlanır. Kahır kalabalığı seyreden gözlerinde yaşa dönüşürken adam birden kendine gelir. Babadır büyüktür... Karısı çocukları yanındadır... Ağlamak yasaktır.