Hicret; Allah için gerektiğinde evi işyerini mahalleyi şehri veya ülkeyi değiştirebilmektir. Gerekiyorsa işi eşi aşı malı-mülkü okulu diplomayı makamı rahatı vatanı... terk edebilmektir. Fânî olan şeyleri terk etmedikçe Bâkî olana ebedî olana kavuşmanın imkânsız olduğunu kavramaktır.
Hicretin altyapısını iman ve sabır oluşturur. Hicretin bir sonraki aşaması cihaddır. İmansız sabır sabırsız hicret hicretsiz cihad/kıtâl cihadsız zafer ve kurtuluş olmaz! Hicret; sosyal siyasal ve askerî alanlarda cihad için düğmeye basmak eyleme geçmektir.
Hicret; Müslüman insanın bozuk çevreden güzel çevreye geçmesi çevrenin çocuklarını ve kendini mahvetmesine izin vermemesidir; çevreyi düzeltemiyorsak çevrenin bizi bozmasına müsâade etmemeliyiz.
Hicret câhiliyye ile onun kural kurum ve bağlılarıyla ilişkileri koparıp atmak bağımsız ve hür olarak İslâm'a teslim olup O'nun hâkimiyeti için çalışmaktır. Çünkü hicret esaretten kurtulma gayretidir görünen ve görünmeyen zincirleri kırmaktır. Dünyada izzet ve devletin âhirette de cennetin bedeli hicrettir.
Hicret; doğduğumuz veya doyduğumuz yerin Allah için terk edilemeyecek değerde olmadığını ilan etmek Allah'ı her şeye tercih etmektir. Hicret memleketinde Müslümanca yaşayamayan bir mü'min için Allah'ın geniş arzında mutlaka Müslümanca ve insanca yaşanacak bir yer olduğunun bilincine varmaktır.
Hicret; kavmiyetçilik ırkçılık şehircilik anlayışına vurulan darbenin adıdır. Ülke vatandaşlığından ümmet bilincine yükselmektir. Kendi memleketinin bâtıl yönetimine karşı mücâdele hazırlığıdır.
Hicret; Müslümanların zulüm düzeninin bir parçası olarak yaşamayı reddedişleri ve küfrün karşısına bağımsız bir güç olarak çıkma tavrıdır. İnsanî ve İslâmî haklarını gasbeden tâğutlardan berî olmak onları protesto etmektir. Sadece zulümden kurtulmak değil; aynı zamanda zulme karşı çıkma ve son verme eylemidir.
MUSTAFA ÇELİK