Ricoeur yeni kavramlar yaratmaktansa mevcut haliyle dile yaslanan nadir düşünürlerdendir. Olağan dilin bu hazineleri ona göre sorunları ilk kavrayışımızla bağlantılıdır. Saf tanımlardan yola çıkarak dilde bir tabula rasa oluşturulacağına inanmaktansa felsefenin bu felsefi olmayan kaynaklarından hareket etmek ona göre her zaman tercih nedenidir.
Onun yaptığı daha ziyade bir "karşılıklı konuşma" yorumlayarak kavramlardaki anlam belirsizliğini çözmektir. Bu yüzden kitaplarının bazıları art arda gelen okuma parçalarının bir diyalog halinde sıralanması gibidir. Zaten okumak da başkasının söz dağarını kendimize uyarlamak ve söylemimizi başkasının söylemiyle kaynaşmaya alıştırma bakımından başkasına gösterilen saygı değil midir?
Ricoeur bir terimin kavramsal alanını veya bir söylemin sentaksını sabırla bozarak ve yeniden yaparak sınırları ya da çıkmazları her seferinde yeniden aramaktan hiç vazgeçmez. Kullandığımız kelimelerin anlamları hakkındaki basit görünen sorular Ricoeur felsefesinde büyük meseleleri ve kavramlar alanını yeniden inşa etme tarzıdır.