19. Yy.'da makine medeniyeti dünyaya bir takım yenilikler ve rahatlıklar getirirken Boğaziçi'nde de kayıkların yerini buharlı gemiler almış. Boğaz seferleri Şirket-i Hayriye kurulduktan sonra nizama girip Boğaziçi'nde çalışan yabancı bandıralı vapurların seferden kaldırılması yoluna gidilmiş (1851). Bütün bu safhaları kitaplardan izliyoruz.
Bizim küçüklüğümüzde de işbaşında olan bu vapurlar son derece bakımlı ve temizdi. Yerler camlar her zaman silinir iyi cins ağaçtan oymalı tahta kısımları cilalanır madeni kısımlar parlatılırdı. Vapurun arka kısımlarındaki birinci mevki salonlardan kanepelerin üzerleri özel olarak at kılından dokunmuş döşemeliklerle kaplıydı. Yaz aylarında bunların üstüne krem rengi keten kılıflar geçirilirdi. Kışın yukardaki arka salonun etrafı çepçevre pencerelerle kapatılırdı. Yaz aylarında bunlar çıkartılarak açık güverte halini alırdı.