"Zul ve Zulüm" umutsuzluğun içindeki umudu arıyor. Ama bu umut hala çok derinlerde. Unutuşun ve unutuluşun karanlık dehlizlerinde.
Haşim Şahin "Zul ve Zulüm" adlı şiir kitabında ülkemizin karanlık tarihinin izini sürerken faşizmin en sinsi türü olan unutmayı ve unutturmayı sorguluyor aslında. Çünkü zulmün en yakın destekçisi unutmaktır unutturmaktır. Çünkü kirlenmenin adsız versiyonudur aslında unutmak unutturmak.
Şaire göre cinayetlere ve katliamlara susarak ortak olan ruhlarımızı ancak ve ancak hatırladıklarımızla yüzleşerek arındırabiliriz.
Haşim Şahin ödünsüz siyasi duruşunu şiirine incecik bir şekilde sızdırıyor. Acıların büyüklüğü karşısında çığlık atmıyor. Ve böylece en dipten gelen fısıltısı en keskin çığlıklardan daha can yakıcı oluyor. Bunu başaramasaydı bu kadar katı ağır karanlık bir tarihi anlatırken şiirinin kanatları kırılırdı... Kırılmıyor.
Şiirinin bellek kuşu kanatlarını öyle hızlı çarpıyor ki bu kanatlardan çıkan ses vicdanlarımızı sarsıyor.
Haşim Şahin "Zul ve Zulüm" kitabında acının ve zulmün sinsi adımlarını tek tek gün yüzüne çıkarırken aslında şefkate yer açıyor usulca. Öyle ki 'bir daha asla' dediğimiz ve buna samimiyetle inanacağımız o güne dek!
Cezmi ERSÖZ