Sen ki bütün hayatları okudun
Dudakları kurumuş bir tarih atlasından
Tabiatın altın bir siper halini alışını da öğrendin
Kışkırttı seni tabiat
Ölüm de dirim de kışkırttı seni
Taş pamuğu göğüslerinden
Öğle uykusunda kuşkulu bir toplulukla
Açtın büyücülerden kopardığın sayfanı
Sen karıştırma çevireceğin değirmenlerin
Rüzgârı olan kanını
Sarsacağın dünyanın akarsu yatağını anlatmanın
Bilmem gereği var mı?