"Asıl Adı Atiye" ailemde yaşanmış hikâyelerin ikincisidir. Ailemin yaşadığı devir ve kişiler olarak fazlaca sıra dışı bir yapıya sahip olduğuna inanıyorum. İstesem daha üç roman yazabilirim. Ama korkmayın! Sizi hep aynı olayları okumak zorunda bırakmayacağım yani artık ailemden hikâyeler anlatmayacağım. "Asıl Adı Atiye" de yaşanmış bir olaydır. İçinde abartılar veya eksiklikler olabilir. Olay benim hayal ettiğim gibi kurguladığım gibi yaşanmamış da olabilir. Sonuç olarak şu veya bu şekilde yaşanmış gerçek bir hikâyedir.
Sıdıka Hanım'ın evindeki telaşı akşam yaklaştıkça artıyordu. Kolay değildi. Büyük kızı Küçük Hanım'a söz kesilecek şerbeti içilecekti. En çok yorulanlardan biri; şüphesiz ki evin emektar ve sadık uşağı Beko idi; gerçi artık ne olduğu da belli değildi. Bir ağabey bir dayı bir vekilharç kısacası evin temel direklerinden biriydi. O büyük aşk o güçlü duygu; hayatını bu eve ve bu evdekilere bağlamasına yetmişti. Artık niye sevdiğini nasıl sevdiğini kaç yıldır sevdiğini de hatırlamıyordu. Düşünmüyordu da zaten başta Sıdıka Hanım olmak üzere kendini bu evdekilere adamıştı. Bütün gayesi; onların hayatını kolaylaştırmak mutsuzluklarını hissettirmemeye çalışmaktı. İşte bugün de o günlerden biriydi...