İbadetin "toplumsal olan"la ilişkisi gündeme gelince genellikle ilk düşünülen birleştirici kaynaştırıcı toplumsal tabakalar arasındaki farkı psikolojik ve sosyal yönden asgariye indirici fonksiyonlardır. Oysa bu ilişki çok daha derinlerde olup konu genelden özele doğru olmak üzere üç alt problem çerçevesinde ele alınabilir. Birincisi ibadetin incelenmesi ile dinin ilahi ve beşeri (toplumsal) olmak üzere iki boyutunun olduğu öne sürülebilir. Dinin ilahi boyutunun yanında toplumsal bir boyutunun olması zorunludur zira din insana taalluk eden bir olgudur. Buna bağlı olarak ibadetler vaz edilirken beşeri olan davranış biçimlerinden hareket etmenin dışında bir imkân söz konusu değildir. İkinci olarak din ve toplumsallık arasındaki ilişki dinin vaz edilişinden sonra da güçlü bir etkileşimle devam eder. Nihayetinde ikincisiyle ilintili üçüncü ve daha özel bir problem olarak ibadet incelemelerinin dinin kurumsallaşmasını ortaya koyan önemli bir örneklem olduğunu söyleyebiliriz.