Sahih-i Buhari ve Sahihi Müslim'in ittifak ettiği hadisler "El-Lü'lüü Ve'l-Mercan" adlı eseri terceme ederken Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve sellemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buhari'nin meşhur ve âlimler katında muteber olan İbnu hacer el-Askalanî'nin Fethul-bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım.
Asrımızda. müslümanların içinde bulunmuş oldukları duruma baktığımızda şunu görmekteyiz; Adil ve Hakim olan Allah'ın bir topluma gönderdiği belalar onların isyanları. Allah ve RasülU'nün emirlerine muhalif davranmaları yüzündendir. Özellikle halkı müslüman olan ülkelerin fertleri Kuran ve sünnetten uzaklaşıp şirk düzenlerinin hakimiyetinden dolayı bir çok fitne ve zorluklarla yüzyüzedir Neticede ister itikadi. ister ameli olsun kitap ve sünnetten uzaklaşma en korkunç sekliyle bugün gözler önündedir islâm sadece namaz ve oruçtan ibaretmiş gibi kabul edilmektedir Sünnetin ise; yerini bid'at ve hurafeler almış sünnete uygun İslâmi bir yaşayış tarzı üzerine Avrupai bir yaşayış tarzı her yönüyle tercih edilmiştir Nüfusun büyük çoğunluğunu teşkil ettikleri ülkelerde Müslümanlar kendi inançlarına göre yaşayamazlar. Sebebi ise. islâm'ın hakim olmayışı küfür rejiminin tağutun Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetidir. Buna da fırsat veren Müslümanların bizzat kendilerinden başkası değildir. Diğer nedenlerinden biri de. Müslümanların çeşitli fırkalara ve görüşlere ayrılmaları ihtilâf ettikleri meselelerde İslâmi bir tavırla kitap ve sünneti hakem kılmayışlarıdır Bugünkü din anlayışımız şundan ibarettir; falan hoca şöyle der bizim görüşümüz budur Biz böyle gördük biz ayetten ve hadisten anlamayız ve
buna benzer nice sorular Müslümanların çoğunda hakim olan yanlış bir anlayış ve davranış kitap ve sünneti devreden çıkarıp onlan rafa kaldırıp hükümsüz kılmak asrın uğraşısı haline gelmiştir. Dolayısıyla Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in bütün insanlara örnek olsun diye ortaya koyduğu tertemiz sünneti ihmal ve gözardı edilmekdedir. Evet bugün Müslümanların zafere ulaşamamalarının en büyük sebebi;
İslâm'dan uzak olmaları nefiscilik taassup söz ve amellerinin bir olmayışından ihtilâf ve anlaşmazlık anında kitap ve sünneti hakem tayin etmediklerindendir. Oysa Allah ve Rasulü birlik ve beraberliği emretmekte açık delil olduğunda ona tâbi olmayı kesinlikle ayrılığa düşmemeyi emretmektedir. Şimdi bu gerçeğin ışığı altında ümmete düşen; Kur'ân ve sünnete ittibaın gerekliliğini ve sahih hadisle amel etmenin önemini görev bilip artık boşa geçirmiş olduğu zamanlarını hatırlayıp hemen Rabbani kaynak olan Allah'ın kitabına ve Rasulü'nün sünnetine dönmesidir. Kurtuluş ancak kitap ve sünnetle amel etmemizle mümkündür.Umarım terceme ettiğimiz El-Lü'lüü Ve'l-Mercan adlı eser hayra vesile olur ve ümmetin dirilişine fayda verir.
Tevfik ve hidayet Allah'tandır. Selâm; Kur'ân ve sünnete tâbi olanların üzerine olsun .