İnsanlık tarihi; insan olma gerçeğini zaman zaman unutarak ölesiye savunduğu dil din ve ırklar savaşı ile doludur. Savaşlara katliamlara ve işkencelere yol açan bu üç unsur yıkıcı ve yok edici etkisini sürdürmektedir. İnsanlığı yok oluşa sürükleyen bu üç tehlike karşısında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi imzalanmakla birlikte ırkçılık dincilik vahşi yüzünü göstermektedir. Bunda en önemli rolü ise farklı kimlikle kin ve öfke içinde olanlar oynamaktadır. Bunlar Dönmelerdir. Birilerini düşman ilan etmenin başka bir yolu da yoktur. Oysa bizler yani Türkler diğer halklar kardeş değiliz de neyiz ki.
Dönmeler; Türkiye'de sadece Yahudi'den dönen Sabetaylar için kullanılmaktadır. Ermeni ve Rum dönmeleri konusunda çalışma sınırlıdır. Özellikle İslamcı tarikat ve cemaatler birer Ermeni ve Rum dönmeleri merkezi haline gelmiştir. Ermeni ve Rum dönmeleri; Sabetaycıları İslam adına eleştirirken halkın temiz din duygularını istismar etmekte kendilerini gizlemekte ve kinlerini bu yolla ortaya koymaktadırlar.
Dönme kelimesi bir tür aşağılama ya da hakaret anlamıyla kullanılmamıştır. Türk tarihinde dönme kavramı mezhep ya da din değiştirmelerde sıkça kullanıldığı ayrıca bazı Yahudiler ve Ermeniler bu kelimeyi tercih ettikleri için aynı terim kullanılmıştır. Dönme kavramı negatif bir özellik olarak kullanılmamıştır.
Türkiye'nin yönetimi de çağdaş-laik kesimi temsil eden Sabetaycılar ile İslamcı kesimi temsil eden Rum ve Ermeni dönmeleri arasında gidip gelmektedir Büyük çoğunluk ise olan bitenleri izlemektedir.
Dönmelerde asıl olan özellik samimiyetsizlikleri ve gizlilikleridir. Dönmelerin sosyal ekonomik kültürel ve politik yaşamı bilinmelidir.
Biz bu kitapta; dünyada ve Türkiye'de ırkları dilleri ve dinleri ele alarak dönmeliği değerlendirdik. Bu kitap; ikiyüzlü dönmeleri bir bütün olarak ele almaktadır. Unutmayalım ki; İnsanlar farklıdır fakat insanlık aynıdır. Din dil ırk renk cins ayırımı yapmaksızın insanı insan olarak görmek insan olmanın temel şartıdır.