O Kutlu Peygamber olduğu kadar çok çileli bir Peygamberdir ve yaşadığı dönemde de işi çok zordur. O ki dikenler arasında güller toplayacak ayağı çıplaktır... Dikenler ayağına batacak ve O buna sevinecektir!
Firavunlar kucağında büyüyecek Musa'ları safhına alacak aldığı için dövecekler konuştuğu için zillete düşürecekler ve O buna sevinecektir!
Anadan yardan serden ayrılacak candan gönülden Kur-an'a sarılacak damlayken deniz nefes iken tayfun olacak.
Yalan iftira çamur fırtınasına tutulacak hissiyatını terk edecek ve O buna yine sevinecek!
Önüne demirden set yapacaklar ve O dişleriyle delecek...
Dağların toptan oymak gerektiğinde O iğne ile oyacak...
O nerede olursa olsun küfrün ve cehlin ta temelini çürütecek!
Kur-an etrafında surların yıkıldığını gördüğünde O ve ashab-ı kemiklerini taş etlerini harç kanlarını su edecekler. Etraflarına da ilimden irfandan faziletten ahlaktan kaleler dikecekler. Kaleler fedai ister. Nasıl olsa onlarda o kalelerin fedaisi olacaklar.
İşte hayatı mücadele ile geçen Peygamberin yılmadan tüm olumsuzluklara rağmen sabırlı vakur bir şekilde ashab-ı ile birlikte günümüze kadar ulaştırdığı bu müstesna dini getirmeleri biz inananlar için çok değerli nimettir.
Onlar ki hayatlarının sonuna kadar iyilik için insanlık için İslam Ümmeti için zalimlerle hep bir mücadele içerisinde oldular. İşte bizler aynı onlar gibi bir düşünce yapısına sahip olabilirsek onların gerçek davalarını anlayabilir ve gerçek dava arkadaşı olabiliriz.
Hiçbir insan yoktur ki aradan 1400 yıl geçtikten sonra dahi Ümmet'i O'na halen hasret çeksin. Ne çok aşıklar geldi bu aşıklar kendisi için ne kıymetli şiirler yazdılar.
Resullullah'ın aşkını bu naçiz şiirler içerisinde gözyaşlarıyla süsledikleri bu satırları halen hissedebilmek ne büyük erdemdir insana. Bu hissiyatı hissedebilmenizi sürükleyici bir dille yazılmış olan bu müstesna kitabı keyifle okumanızı yüce Allah'tan temenni ve niyaz ediyorum.
İbrahim Danacılar
Araştırmacı - Yazar