Bu kitabı oluşturan yazılar on yıl içinde yazıldı ve bir medeniyet tasavvurunun çeşitli unsurları olarak birbirini tamamladı. Çünkü insanla ilgili her meselenin sosyal ve siyasi boyutu onun ait olduğu kültür ve medeniyet dairesine bizi götürmektedir. Bu yüzden de kimse kendinden kendi kültür ve medeniyet köklerinden kopamaz. Bizim dünya çapında bir medeniyetimiz vardı. Maalesef iç ve dış düşmanları yüzünden yıkılan Osmanlı Devleti ile birlikte bu medeniyet de çöktü. Şimdi dünya Müslümanları büyük bir perişanlık yaşıyor. Eğer yeniden bir medeniyet kurma rüyası görüyorsak bunun unsurları ya çağdaş Batı medeniyetinden seçilecek ya da eski İslam Medeniyetinden yenileştirilecektir. Çünkü gök kubbe altında yeni bir şey olmadığı söylense de Mevlana'nın söylediği gibi
"Bugün yeni bir gün
Yeni şeyler söylemek lazım"..
Bir Gönül Medeniyeti eski ve yeni doğu ve batı kültürlerini iyi bilen ve Türkiye'nin son yüzyıldaki macerasını kavrayan insanlarla ancak kurabilir. O yüzden de kültür sanat ve siyaset alanlarında olduğu kadar sanat ve edebiyatın gelişeceği şehir kültürüyle bir toplumun klasik değerleri hakkında da bilgi sahibi olmak gerekir.