Dönemeç Anadolu insanının tarihi bir dönüm noktasındaki tavırlarını değişen durumlar karşısındaki değişmeyen özelliklerini ortaya koyan bir romandır. Biz güz mevsimindeki aşk ölüm ve düğün çevresindeki olaylar bu insanların mizaçlarının en çarpıcı yanlarıyla anlatmaya imkan vermektedir. Bu bakımdan konusu ve anlatımıyla bize özgü bir romancı tavrını yansıtmaktadır.
Cumhuriyet'in 50. yılındaki sosyal ve kültürel hareketliliği Anadolu şehirlerinden seçilmiş gençlerle geleneksel yapısı parçalanan aileler çevresinde ele alan bu roman insanımızın toparlanma çabalarıyla ülke ve dünya şartlarına karşı tavır alışlarını anlatmaktadır. Bir yönüyle de bir şuurun alttan alta geliştiğini ortayak oymaktadır: Roman kahramanlarından Şakir Bey de Yunus gibi "şehre varam feryad ü figan koparam" demektedir.
Dönemeç romancıların ısrarla ihmal ettikleri Anadolu insanının umutlarını sevinçlerini korkularını ve geleneksel değerlere sığınışlarını ustalıkla değerlere sığınışlarını ustalıkla dile getirir. Bugüne kadar çok az hikaye ve romana konu olan Orta Anadolu insanı için şimdiden klasikleşmiş edebi ve sosyolojik bir metindir.
Kaybolmuş Günler'den Bir Aşk Serüveni'ne kadar yazdığı her romanda farklı bir roman dili kullanan ve konularını kendine has bir üslupla ele Mustafa Mİyasoğlu her eseriyle alaka uyandırdığı gibi bu romanıyla da 1980 yılında Yazarlar Birliği'nin "yılın romancısı" armağanını kazanmıştır.