Taç yaptığın cüzamlı ellerden köprüler kurdun kardelenlerine
Üç maymunu oynayanların şeytanları hayran kaldı cesaretine
Rayiha getirdiğin rüzgârlarla yaktın töreleri aktın gönüllere
Kabare saydığın hayat oyununda hep soyundun başrollere
Arkandan okunan iyisine de kötüsüne de bir başka bakardın candan yüzlere
Naçiz vücudun toprak olsa da ışık oldun bin bir çiçeklere...
Sağır duvarlarda yankılanan seslerin kıvılcım oldu hür beyinlere
Aba altından sopa gösterenlerin yüreğinden korktukça hınç doldu kör gözlerine
Yadigârdı varlığın bağnazlıktan çağdaşlığa giden yolda bizlere
Letafet dolu anılar bıraktın gül yüzünle yediden yetmişe herkese
Anadolu'yu adımladın karış karış bir umut oldun her nefese
Nüfuz ettiğin her bedende nurlar doldu aydınlık geleceğe...