Gazete yazılarının özelliği yaşanılan günü en yalın en doğrudan yansıtmasıdır. Gazete sütunlarında bir günlük ömrü olan düşünceler ve gözlemler o günün belgesidir bir bakıma. Çoğu kısacık sürelerde kaleme alınmış bu yazıların tek ayrıcalığı sanırım bu belgesel nitelikleridir.
Yüzlerce günlük yazısının küçük bir bölümünde böyle bir belgeselliği sezmek ve onların kalıcı bir değer taşıdığını varsaymak bir yazarın mazur görülebilecek iddiasıdır. Bu kitabımız böyle bir iddianın ürünüdür.1981-84 yılları Türkiye'nin toplumsal tarihinde bir "geçiş dönemi"dir. Bir tarih sayfası çevrilmiş bir başkası önce yeni anayasasıyla sonra yeni partileri ve seçimiyle açılmıştır.
Geçiş dönemi Türkiye'nin geleceğini büyük ölçüde etkileyecek izler bırakarak
bir noktadan sonra tarih olmuştur. Bu geçiş döneminin "arabesk kültüründen" ekonomisine siyasetine "sol"una kadar tüm özelliklerini yansıtan bu yazılarımızın tümü yaşanan günün içinde kaleme alınmıştır. Seçilen yazıların bir dönemi belgelerken geleceğe dönük bazı ipuçlarını da getirdiğini sanıyoruz. Gelecek adına yararlanılabilecek gözlemleri düşünceleri belgeleri içeren yazılardan bu kitap oluşuyor; yaşanmış bir "tecrübeyi" değerlendirilmek ve kullanılmak üzere geleceğe aktarmayı amaçlıyor.
Türkiye'de sol yıllardır verdiği mücadelenin 12 Eylül darbesini gerçekleştiren irade tarafından zorla yıkıldığını veya bastırıldığını görmüştür. Günün olaylarını gözlemleyen bir gazeteci ve ileriye yönelik dersler çıkartan bir düşünür olarak İsmail Cem bu kitabında darbe sonrasında oluşturulmaya çalışılan yeni Türkiye'yi tanımaya yönelik yazılarına yer vermiştir.