Dünya'da önemi giderek artan finansal yapılanmaların başında gelen sigortacılıkta hizmet (teminat) fiyatının (priminin) tespitinde; "riziko primi" ve "ekler" (yüklemeler) olmak üzere başlıca iki ana unsur dikkate alınır. Kendine özgü tekniklerle hesaplanan prim sigortacının diğer bir kimsenin (sigortalının/sigorta ettirenin) para ile ölçülebilir yasal menfaatini zarara uğratacak bir riskin gerçekleşmesi halinde meydana gelecek zararı karşılama taahhüdü karşılığı olarak peşin veya taksitle aldığı ücrettir. Genel olarak bu ücret teknik olarak hesaplanan rizikoya karşılık gelen "net prim"e değişik oranlarda "istihsal (üretim) masraflar payı" "umumi masraflar (genel giderler) payı" "emniyet payı" (katastrofik risklerin payı) ve "kar payı" ve varsa enflasyon faiz oranı ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi unsurların eklenmesiyle bulunur. Bu bağlamda kontrol edilebilir rizikolar yanı sıra kontrol edilemez çok çeşitli rizikolara karşı kişi ve kuruluşların korunmalarında gerçek anlamda bir emniyet sübabı işlevi gören ve kendine özgü tekniği ve yaygın bir faaliyet konusu olan sigortacılıkta fiyatlandırma ayrı bir önem taşımaktadır. Ancak sigortalılar /sigorta ettirenler ile sigorta şirketleri için olduğu kadar sigorta olgusunun tüm tarafları açısından önemini ortaya koyan ve sigortacılık sektöründe hizmet kalitesinin somutlaşmasının birincil derecede ölçütü olan fiyatlandırma konusunda uygulamaya yönelik bu güne kadar yapılmış yeterli sayıda çalışma yoktur. Son zamanlarda özellikle sigorta konusundaki bilgi eksikliğini gidermek amacıyla gerek akademik gerek sektör içindeki kurum ve kuruluşların yeterli bir eğitim-öğretim çabaları yanı sıra yoğun bir "sigorta literatürü" oluşturma çabasına da girdikleri bilinmektedir.