'Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu örümceğin evi gibidir. Örümcek bir yuva edinir hâlbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır.' (Ankebut Suresi:41 Dikkat edin ey insanlar ve dile getirdiklerinizden dolayı sınanmaya hazır olun ey iman edenler! Ve kaçışın olmadığı bir günden korkun ey inkâr edenler!
Zira o gün Yaradan zerre kadar iyilik yapanlara da zerre kadar kötülük yapanlara da karşılıklarını verecektir. 'Kulluk hayatı Allah'ın istediği tarzda yaşamlaştırmaktır.' Diyen yazar Hanifi Tosun bu tarzı ebedileşen nesil sahabelerden yaşama aktarılabileceğimizi belirtiyor. Bu tarzın özününde kurtuluşun ashabından olma gayreti olduğunu zihinlerimize sunuyor. Ve yine kitabında 'yaptıklarını yeterli görenler yozlaşmayı yaşamsallaştırır.' ifadesiyle de yanlış tarzın ne olduğundan da haberdar ediyor bizleri. Rasulullahın tavsiyelerine göre kitabına cümleler yerleştiren yazarımız dünü bugünden iyi olanlara da ayetlerle uyarılarda bulunuyor.
Yazar Hz. Nuh'un mücadelesinde dikkat çekici noktalara değinerek inananların kurtuluşunu müjdeleyen ayetleri tekrardan hatırlatıyor. İbrahim olabilmenin farkındalığını içeren Ankebut Suresi'nde hem kulluk yürüyüşündeki Kur'an rehberliğini hem de Hz. İbrahim'in kavminin karşılığına verilen cevapları günümüze taşıyıp okuyoruz. Kendilerine gönderilen peygamberlere rağmen sapkınlık hallerinde ısrar edenlerin sonlarını zayıf örümcek ağının tek seferlik yıkımları gibi görmek gerekir. Şu halde kendimize sığınak olarak sağlam imana dayalı yerler seçmeliyiz. Hz. Şuayb'ın iflah olmayan Medyen'e karşı tutumunu ele alan yazarımız akıbetlerine dair deliller getirerek bir kere daha hatırlatıyor bizlere; 'Örümceğin evi zayıf olur!' Allah'ın kendisine verdiği tüm hayırlı şeylere rağmen örümcek yine de kendi yaptığı evi kendi başına yıkıyor. Aynen kâfirler gibi...
Günümüzde de bunun örnekleri epeyce bulunuyor. Oysa kâfirlerin Allah'ın gücüne nispeti örümceğin evinin insanın kudretine nispeti gibidir. Ankebut Suresi 53-55 ayetleri üzerinde uzunca bir tefekkür öneren yazarımız sonu elem dolu azaptan kurtulma yollarını bizlere aktarıyor. Muhammed-i ve İbrahim-i eylemleri söylemleri dimağlarımıza kelamlarımıza yerleştirebilme ümidi ve ayriyeten Hz. Nuh ve Hz. Lut'un sabrını hayatımıza taşıyarak yürüyüşümüzü azaptan uzak tutabilme duasıyla...
B.Sümeyye Şenyurt