"Platon snop bir edayla Babür'ü süzdü. Karşılıklı ellerini uzatıp tokalaştılar..."
Hareketli bir hayat ya?amış olan Babür bir dönem gelmiş ve yalnız kalmıştır. Geçmişini olmasını istediklerini ve olamayanları düşünmeye başlar. Felsefe ve mitoloji onu ilgilendirse de o şimdi başka şeyler düşünmek ister. Kafasında bir sürü "niçin"ler vardır. Niçin? İstediği gibi bir aşk yaşayamamış bir aile kuramamış istediği arkadaş kadını bulamamıştır. Bu düşüncelerle hayaller dünyasına dalan Babür; ideal sevgiliyle ölmüş baba ve annesi ile güncel konular tartışır bir yandan da özlemini giderir.
Hayallerinde Eski Yunanistan'a giderek Socrates ile politik felsefe üzerine sohbet eder. Eski Yunan medeniyeti düşünürler filozoflar ve onların ortaya koyduğu bugün bile hala geçerli olan felsefeler ve teorileri tartışırlar.
Daha sonra Rönesans devrine geçip İtalya'ya gider. Leonardo Da Vinci ile tanışıp sanat ve sanat felsefesi üzerine konuşur.
"Hiçbir insan hayatı boyunca devamlı olarak mutlu olamazdı. Mutluluk insanlara bazen gelir ve giderdi. Çünkü insan; düşünen arzu eden gördüklerine sahip olma arzusu kuvvetli bir yaratıktı" diyor Babür.
Hayatımızda yaptığımız her türlü sorgulamalara yer veren okuyanı sürekli düşünmeye ve tartışmaya yönlendiren bir kitap BABÜR. Güncel konulara felsefi olarak bakan akıcı bir üslupla yazılmış ve çok kolay okunabilen ilk felsefe kitabı olmayı da başarmış bu romanı bitene kadar elinizden bırakamayacaksınız.