Yat benim yavrum uykuya. Senin bütün hayatın ve görevin yatmaktan ibaret olmalıdır. Görüyorsun herkes tatlı uykudadır baban da kardeşlerin de amca ve teyzelerin de hatta köpeğimiz de yatıyor sen de yat. Sen bütün hayatın boyunca yatmalısın: Gelecekte sen tacir mi olacaksın yoksa alim mi bey mi han mı; bunun hiç bir önemi yok hayatta hiçbir şeye kadir olamayacaksın yalnız bana üzüntü vereceksin benim yüreğimi parçalayacaksın... Senin mutluluğun bütün Doğu'nun mutluluğu yalnız yatmaktan hayatta olan bitene gözlerini kapamaktan boğucu varoluştan uzaklaşmaktan ibarettir. Bunu ise sadece yatarak elde etmek mümkün. İşte böyle yat yat gözümün nuru yat derin uyu hiç başını kaldırma: Doğu'da şimdilik hiçbir kıvılcım hiçbir şafak görünmüyor."
(Azerbaycan Ninnisi)
"Ey Doğu'nun ileri gelenleri! Size ne oluyor da yabancılara rağbet ediyorsunuz. Siz onları seversiniz de onlar sizi sevmezler. Artık hiç kuşkuya yer vermeyecek şekilde onları tanıyorsunuz. Size bir iyilik gelirse onların canı sıkılır başınıza bir kötülük gelse sevinirler. Kendi yurttaşlarınıza dindaşlarınıza rağbet edin! Yabancıları nasıl karşılıyorsanız onları da öyle karşılayın! Göreceksiniz ki onlar daha yararlı ve samimidirler. Allah'ın sizi üzerinize şekillendirdiği fıtrata uyun. Aşağıların aşağısı olmamak ve sapıtmamak için size emrettiklerindeki büyük hikmetleri gözönünde bulundurun! Görmüyor musunuz? Bilmiyor musunuz? Hissetmiyor musunuz? Nereye kadar? Daha nereye Kadar?"
(Cemaleddin Afgani)