Taftâzânî şark ve garpta hemen bütün âlimlerin itibarını kazanmış ender rastlanan muhakkik âlimlerdendir. İbn-i Haldun Mukaddime isimli meşhur eserinin aklî ilimlere hasrettiği bölümünde Şark memleketlerinin aklî ilimlerdeki üstünlüğünü anlatırken Mısır'da bulunduğu sırada Sa'düddin Taftâzânî'nin aklî ilimlere dair eserleriyle karşılaştığını ve bu eserleri takdir ettiğini belirtir.
Söz konusu eserlerin kendisinden Horasan memleketlerinin büyüğü diye söz ettiği Taftâzânî'nin bu ilimlerdeki derinliğine işaret ettiğini söyleyen İbn-i Haldun Taftâzânî'yi hikemî ve aklî ilimlerde çok başarılı bulur. Taftazani Şerhu'l-Akâid'de gerek akli ilimlere gerekse kelam ilmine olan vukufiyetini kitabın hacminin elverdiği ölçülerde ispatlamaktadır. Ayrıca metni Matürüdi çizgisinde yazılmış bir kitap olması bakımından Şerhu'l-Akâid Ehl-i sünnetin iki kelami kolu olan Eşarilikle Matüridilik arasında okuyucuya mukayese imkânı sağlayan önemli bir kaynaktır.
Yer yer problemler gündeme getirip çözümlerine dair mühim tetkikler ihtiva etmesi bakımından Şerhu'l-Akâid kelami düşünce geleneğinde önemli bir mevki ihraz etmiştir. Kadim kelami düşünceye bir ölçüde aşinalık kesbetmek isteyen kimseler için eser hâlâ başucu kitabı olarak tarihteki önemini muhafaza etmektedir.