Yüreği göğsünden fırlayacakmışcasına merdiveni çıktı. Ona yaklaştıkça kalp çarpıntıları artıyordu. Gözlerinde karartılar uçuşuyor kulakları uğulduyordu. Nedense bir korku vardı içinde. Babası falan değil onu beğenmeyecek kendisine lâyık bulmıyacakmışcasına. O kadar bilgili zekî üstelik de yakışıklı bir gence lâyık mıydı? Değildi biliyordu ama güzeldi. Mâdem güzeldi madem beğenmişti ne vardı korkacak?
(Kitap'tan sf.94)