Topal eskici mutfağın karşı duvarında çivide asılı gaz lâmbasının sarıya boyadığı kırmızı sakalını ağır ağır karıştırarak kızını düşünüyordu. Karısı gibi o da bu "Kütlü toplamaya gitmek" işinin ayıbını idrâk etmiyor değildi ama başka çareleri var mıydı? Gidecekler bin bin iki yüz liraya dönecekler dükkânı adam edecekler ısmarıççılığa başlayacaklardı. Onlar için bu dirdikten kurtuluş ancak böyle olabilirdi. Yoksa o da biliyordu kütlüye gitmenin kütlü ırgatlığının ayıbını. El gün eş dost bildik gördük tanıdıklar...
(Kitap'tan sf.153-154)