Bir heyecanla toz toprak içindeki dosyaların arasına daldım.Arşivi ayıklamaya başladım.Çoğunu atmaya kıyamadığım bir çok önemli olayla ilgili dava dosyası buldum orada.İşte bu dosyaların birinin kapağında "Deniz Gezmiş' in Günlüğü yazıyordu.İnanamadım kapak yazsısına.Büyük bir hızla karıştırdım dosyayı.Pelur kağıda daktilo ile yazılmış 246 sayfadan oluşuyordu.İlgiyle okudum günlüğü.Deniz mi yazmıştıbir başkası mı?Kim yazmıştıne zaman yazılmıştı bu konuda dosyada her hangi bir ipucu yoktu.Dosya ile ilgili kimseye ne bir şey sordum ne de söyledim.
İbrahim Bey'de dahil hiçbir avukata haber vermeden aldığım bu dosyayı yıllarca sakladım. Üzerinden 25 yıl geçti.
"Deniz Gezmiş' in Günlüğü'nü o arşivde bulduğum şekli ile olduğu gibi yayınlıyorum. Düzeltme yapmadan hiç bir ekleme ve çıkarmada bulunmadan...