Uykuya dalarken bilincimiz kaybolup rüyalara açılırken aynı yerde bıraktığımız hayata uyanacağımızı bilmenin verdiği güvene sığınırız. Ya yarın sabah uyandığınızda kendinizi başka bir yerde başka bir bedende bulsaydınız ne yapardınız? Farklı bir bedene ben diyebilir miydiniz? Ya kendimize ben dediğimiz şey bir bedenden ibaret değilse? Ya sadece sandığınız kişi değilseniz?
Uyandığınızda kendinizi eski çağlarda buluverseydiniz bunu kabullenebilir miydiniz? Bildiğiniz geleceğe ne olurdu sizce? Geçmiş ve gelecek tıpkı şu an gibi yaşanmaya devam ediyor olabilir. Geçmişe dönüp geleceği değiştirmek mümkün olabilir mi yoksa kaderin çizdiği yol bir midir? Geleceği önceden bilebilir miyiz?
Kahramanımız Defne kendini birden antik dünyanın gerçek tarihi olayları içinde buluyor. Bu soruların pençesinde başına gelen entrika ve savaşlarla dolu macerada gerçek kendini keşfederken aradığı yanıtlara ulaşıyor.