Bu çalışma Türkiye'de 1960-1983 arası dönemi ele almaktadır ve devlet söylemini bütünüyle kat eden militarist dil çalışmanın temel meselesidir. Söz konusu dilin nasıl işlediği hangi kurumları ürettiği kendisine yönelik itirazları nasıl susturduğu politik entelektüel ve ekonomik onayı nasıl sağladığı sorularını başlangıç noktası olarak alır. Çalışmanın temel iddiası tarihin bu aralığında militarist dilin Türkiye'de devlet söyleminin ta kendisi olduğudur. Tam da bu nedenle söz konusu tarihsel aralık kendi içinde bir bütünlük arz eder ve devlet söylemi bağlamında diğer zaman dilimlerinden ayrılır.
Kitap militarist dilin devlet söylemi noktasında hâkim pozisyonunu kaybettiği bir zamanda yazılmıştır. Bu yönüyle çok fazla yeni ve altüst edici şeyler söylemekten uzaktır. Dolayısıyla çalışma 1980'lerin ortalarından itibaren Türkiye'de militarist söylem ve pratikleri eleştiren bir yazının uzantısı olarak görülmelidir. Bu yazından ayrıldığı nokta ise Cumhuriyet tarihinde hâkim militarist dilin geçerli olduğu ve kendisine yönelik hiçbir itirazın geliştirilmediği tarihsel bir aralıktan bahsediyor olmasıdır.